murat menteş

kitaplarında yarattığı karakterler ve yazdığı kurgular şahane olan yazar. islamcı olmasına rağmen aydın olan nadir kişiliklerdendir benim gözümde. gezi parkına verdiği destekten ve rte'ye yaptığı konuşmadan dolayı üsküdarda düzenlenen şiir festivalinden ismi çıkarılmıştı geçen ay. (bkz: dublorün dilemması) (bkz: ruhi mücerret)

(bkz: korkma ben varım)

korkma ben varım ve dublörün dilemması kitapları çok güzeldi. guy ritchie filmleri gibi. sevmiştim.

ben bu adamı da kitaplarını da çok seviyorum. özellikle dublörün dilemması ve ruhi mücerret çok iyiydi.

(bkz: od) iyi yazar şair fikir adamı sevmeyekte ölek mi amk.

türkiye'nin üzerinde yazarlardan. kalemi ve zihni güçlü. kurguları ve karakter adları güzeldir.

''elli yaşındaki bir adam kendini otuz yaşında hissediyorsa, yirmi yılını boşa harcamıştır.'' ''aşk, gençlerin oynadığı, ihtiyarların bildiği bir oyundur.'' ''felek, tesadüflerle sağ gösterir, gerçeklerle sol vurur. mutluluk bu ikisi arasında geçen sürededir.'' ''espri hakikate yaklaşma, şaka gerçeklerden kaçma yoludur.''

''yanılgılarımızın çoğu, düşüneceğimiz yerde duygulanmak ve duygulanacağımız yerde düşünmekten doğar.'' ''belirsizlik hasta eder, kesinlik yaralar.''

en iyi yerli yazarlardan. benzetmeleri, tasvirleri muhteşemdir. mizah ve felsefeyi birlikte kullanabilen nadir yazarlardan. kelimelerle seks eder adeta. ayrıca hoş sohbet bir adamdır.

bazen kötüler, nadiren de iyiler kazanır. çoğunlukla herkes kaybeder diyen yazar gibi yazar. okunası bir kalem.

son dönemin en beğendiğim yazarlarındandır kendisi. korkma ben varım adlı kitabıyla kalbimi kazanmıştır. en sevgidigim kısmı: şebnem, alevleri görmezden gelerek yangını söndüremeyiz. şebnem uzaya baharın gelmesi, seni bulmama bağlı. şebnem kalbimden senin kalbine balyozla bin pencere açayım. şebnem her gülümseyişinde tüm ülkeye çay ısmarlayayım. şebnem seninleyken bir yudum çay zenginleştirilmiş uranyum gibi enerji veriyor bana. şebnem ne çok melek var yüzünde, tebessümün için binlercesi çalışıyor olmalı.

"şebnem ne çok melek var yüzünde, tebessümün için binlercesi çalışıyor olmalı." "şebnem içimde,kum saatindeki toz şeker gibi senin sevgin birikiyor. millerce öteden, varlığın başımı döndürüyor."

hakan günday, ali lidar ve bu adamın kitaplarını okumayı çok istiyorum ama ygs-lys izin vermiyor. neymiş, kitaba ayıracağım süreyi test çözmeye ayırmalıymışım. şuanlık paragraf testlerindeki paragrafları okumakla yetiniyorum. az kaldı, büyük bir kütüphane yapacağım ulan.

“yanlış çağda yaşamanın stresi içerisindeyim.” diye yazmış ruhi mücerret kitabında. nasıl kıskandım anlatamam ondan önce ben söylemeliydim bunu. evet haklıydı aynı dertle dertlenenleri bulmak kalabalık hissettiriyor. yanlış bir zamanda yaşamış olmanın stresi ve ızdırabı içerisindeyim.

"başını omzuma yasladı. ve bütün taşlar yerine oturdu."

"biz bu dünyaya başkalarını mutlu etmeye geldik. başkaları niye geldi onu hiç bilmiyorum."

"ona bakarken bütün yaralarımın kapandığını hissediyordum."

daha kitabını okumak nasip olmadı ama ot derginin her sayısında heyecanla yazısının olduğu sayfayı bulur 1 nefeste okurum. muhteşem bir yazardır vesselam.

"değişmeden kendin olamazsın" adam bu lafı ile hayatımın bi kısmına yön verdi. ah ulan geliyorum. bu güzel insanlarla tanışmam lazım. menteş, canıgüz, serbes, onur ünlü, ali lidar... ayrıca afilli filintalar grubunun kemik ekibindendir yazıları ordanda takip ederim.

genellikle kisisel gelisim kitaplari yazar,her kitabi etkileyicidir.

iktidara çok mantıklı eleştirilerini de okudum saçma sapan eleştirilerini de. bazen takıldığı tayfa ve o grubun sosyal medya üzerinde oluşturduğu popüleriteye kapılıp hakaretvari söylemlerini gördüm. hatta bir üniversitede konuşma yaparken akp ve erdoğan'a olan nefretini dile getirirken yüzünde okunan nefret beni ürkütmüştü. fikirleri betondan mı çiçekten mi çözemedim ben. bazen çok mantıklı bazen ise tamamen mantıksız söylemlerde bulunuyor acaba sosyal medyanın eğilimine mi kapılıyor ya da gerçekten böyle dengesiz mi? not: kitapları gerçekten güzel tavsiye ederim.

"dünya'nın neresine gidersem gideyim, gönlümün başkentinde oturanla bağlantımı koparmıyorum."

bir kitabını en az 4 kere okuyup sevip benimserseniz, uykusuzluğun da etkisiyle diğer gün o en sevdiğiniz kitap karakteri ile sokakta karşılaşabilirsiniz. denendi onaylandı.

"o, kendim olmam için bende eksik olan şeydi."

"şeyhim kâinata alışamadım."

"bazen kötüler, nadiren de iyiler kazanır. çoğunlukla herkes kaybeder."

"biz bu dünyaya başkalarını mutlu etmeye geldik. başkaları niye geldi onu hiç bilmiyorum."

"biz bu çağın fiyakalı kaybedenleriyiz."

edebiyatımıza,kazandirdigi siir ve roman kitaplariyla. büyük katkida bulundurduğuna inandirdigim yazar. kendisinin hayal dünyasini beğeniyorum. romanlarindaki sosyal hayat ve karakterler bir zamanların efsane dizisi leyla ile mecnun'a ilham olan yazardir. tabi bu benim düşüncem. dizinin senaristi burak aksak murat mentes okuru olma olasiligini yuksek görüyorum

"biz bu dünyaya başkalarını mutlu etmeye geldik. başkaları niye geldi onu hiç bilmiyorum."

çok beğendiğim bir yazar kendisi. --- spoiler --- aşk, paradoksal olarak romantik bir eşitsizlikle ilerliyordu. i̇ki kişinin birbirini aynı yoğunlukta sevmesi imkansız. dolayısıyla aşkta acılar ve sevinçler hakkaniyetli paylaşılmaz. aşk adil değildi. demokratiklik ve özgürlükçülüğün kıyısından bile geçmiyordu. dahası istikrar ve kalıcılıktan da nasipsizdi. sana en şiddetli tokatı patlatacak eli okşamaktan ibaretti! --- spoiler ---

--- spoiler --- başını omzuma yasladı. ve evrendeki tüm taşlar yerine oturdu. --- spoiler ---

"cüneyt arkın film çevirir, orhan gencebay şarkı söyler ve ben roman yazarım." adam yazıyor gerçekten. "allah'ım lütfen murat menteş roman yazsın" diye dua ediyorum.

''herkesin üç kişiliği vardır; ortaya çıkardığı, sahip olduğu ve sahip olduğunu sandığı. ''

korkma ben varım en iyisidir bence :) yeni kitap cıkarsada okusak şu aralar öyle ihtiyacim var ki

deplasmanda plasebo şiiri ile her daim aklımdadır kendileri.

şu genç yaşımda hayatına kafayı taktığım yazardır. çılgın zamanlar olarak nitelendirdiğim şu bir kaç yılımda harçlıklarımı biriktirerek ot dergi almama,sınav stresi içinde kahkahalarla kitap okumama,şiirsel paradokslara dalmama vesile olan kişidir. ayrıca polis filminde kullanılan 'şiddete meyyalim vallahi dertten' kelimelerinin sahibidir ve çoğunluğun bildiğinin aksine ah muhsin ünlü için yazılmıştır,muhsin ünlüye ait değildir. bir de korkma ben varımdan sonra adımı soran yabancılara şebnem şibumi diyorum.gençlik heyecanı bunlar.. en sevdiğim kitabı ise dublörün dilemmasıdır.söyleşileri ve röportajları dikkatimi çekmektedir,afilifilintalar.com'da da yazmaktadır.

cennete ve cehenneme inanıyorum, çünkü ikisi de bu dünyada mevcut. bu nedenle mezar taşıma "hayat devam ediyor " yazdıracağım.

bu adamı okuduktan sonra bonzai çekmiş gibi güzel kafanız oluyor.

şeyhim beni 70’lere ışınla, 3 milyar saniyem bitmeden önce sonsuzluğu bükeyim, kalan ömrümce. tasavvuf strese iyi geliyor bence. bir fırt ab-ı hayat versene şeyhim dindirsin faniliğin hararetini. bitsin mutat prova, deney, tatbikat; ecel formalitesi, azap rutini. şeyhim nedir bütün bu illüzyonlar seraplar? aşk üçgeni, meşk dairesi, kudret karesi, zeval kulvarındaki zırhlı araçlar? şimdi yani tam şu an kaderde ne var? şeyhim adım kara listede, aha! görünmüyor hicret rotasındaki vaha açamam, açamazsın, açılmaz şeyhim, sıfırın ortasına bir delik daha. şeyhim 14 milyar yıl ne çabuk geçti yaş kırk oldu kırklara karışamadım ben defterden sildim ölümsüzlüğü şeyhim kainata alışamadım

Allah’ım kaderimde anarşi ve protesto antidepresanlar ve içi boş bir gardırop ne de çok yer kaplıyor mesela Al Pacino yardımın gerekiyor Kadıköy’deyim stop. Allah’ım kaderim bu sentimental ambargo: Alternatif referans potansiyel salvo yok, sadece klostrofobi, hicran türbülans ve şok; cariyeler çekilmiş yeraltına cumburlop. Allah’ım kaderimi sen yazdın sen bilirsin kalbim oyuncak mı ne, ne kolay kırılıyor? “Deplasmandır bu dünya” diyor albino şeyhim plasebo yutturuyor bana depresif doktor. Allah’ım kaderimden şikayetçi değilim aksine bahtiyarım evrende bana da rol verdiğin için şahsen, Allah’ım bizler senin falsolu kullarınız, n’olur bizden razı ol.